UNIT-11
UNIT ELEVEN
Can, could, would like to, may.
a) can: e bilir, a bilir.
“can” herhangi bir fleyi yapabilmeye yetenekli oldu¤umuzu belirtmek için
kullan›r›z.
Olumlu cümle (can olumlu) cümlede yetenek bildirir.
I can speak English.
Ben ‹ngilizce konuflabilirim.
Laura can swim.
Laura yüzebilir.
David can play tennis.
David tenis oynayabilir
Olumsuz cümle
Can not: can’t
Mary can’t play the piano very well.
Mary çok iyi piano çalamaz.
My grandfather can’t use a computer.
Büyük babam bilgisayar kullanamaz.
Soru hali
“Can” soruda izin istemede yard›m önermede ve ricada kullan›l›r.
özne can fiil nesne
Can özne fill1 nesne?
Can you speak French?
Frans›zca konuflabilir misin?
Yes, I can speak French.
Evet, Frans›zca konuflabilirim.
No, she can’t.
Hay›r, Frans›zca konuflamaz.!NG!L!ZCE 7
104
Can she swim?
O yüzebilir mi?
Yes, she can.
Evet, yüzebilir. (k›sa cevap)
No, she can’t.
Hay›r yüzemez. (k›sa cevap)
Can I bring my dog to the hotel?
Köpe¤imi otele getirebilir miyim?
Yes, you can.
Evet, getirebilirsin.
No, you can’t.
Hay›r, getiremezsin.
“may” ile “can” efl anlaml› ancak “may “ daha kibar ve resmi ortamlarda
kullan›l›r. Ayr›ca olas›l›k belirtir.
It may rain tomorrow.
Yar›n ya¤mur ya¤abilir.
May I open the window?
Pencereyi açabilir miyim?
b) could: geçmiflte yetenek gösterir.
I could swim when I was ten years old.
10 yafl›ndayken yüzebilirdim.
“Could” ayn› zamanda birisinden bir fley yapmas›n› isterken yani ricada kullan›l›r.
Could you close the window?
Pencereyi kapat›r m›s›n›z?
➠
➠
➠!NG!L!ZCE 7
105
EXERCISE A: Complete the sentences with “can or can’t”
ALI"TIRMA A: Cümleleri “can veya can’t” ile tamamlayal›m.
1. A plane ……… fly.
2. A cat ……….... climb the tree.
3. A fish ………… swim.
4. A baby ……….. drive a car.
5. A cook ………… cook a meal.
6. A driver………… drive a taxi.
7. A rabbit ………… run very fast.
EXERCISE B: Write to Turkish sentences
ALI"TIRMA B: Cümlelerin Türkçe anlamlar›n› yaz›n›z.
Where can I buy a ticket?
……………………………………..
When can you watch TV?
……………………………………..
How can I get to the University?
……………………………………..
What can I do for you?
……………………………………..
1. Hande can sing a song, but Mary can’t sing a song.
2. …………………………………………………….
3. …………………………………………………………
4. …………………………………………………………
5. …………………………………………………………
EXERCISE C: What can Hande and Mary do? Complete the sentences
ALI"TIRMA C: Hande ile Mary ne yapabilir? Cümleleri tamamlay›n›z.
Hande Mary
Sing a song √ x
Play the piano x √
Dance √ √
Speak German x x
Ride a bicycle √ xc) Would you like: ister misin / alırmısın anlam›na gelen bir ikram cümlesidir.
Would you like some tea?
Biraz çay ister misin?
Yes, please.
Evet, lütfen
No, thank you.
Hay›r, teflekkür ederim.
“Would you like” sonras› bir isim gelebilece¤i gibi “to” mastarı ile birlikte bir fiil
de gelebilir.
Would you like some biscuits?
Biraz bisküvi ister misin?
Would you like to drink tea?
Çay içmek ister misin?
Örnekler
What would you like to drink?
Ne içmek istersiniz?
Do you want = would you like
I would like : I’d like
I want to go : Gitmek isterim
I would like to go : Gitmek isterim (Daha kibar)
- I could swim when I was ten.
Ben, on yafl›ndayken yüzebilirdim.
- He could put aside some money when he was young.
(O gençken bir kenara para ay›rabiliyordu.)
- I could swim across the lake then.
O zamanlar gölü yüzerek geçebilirdim.
- Could you do me a favor? (‹zin, rica)
Bana bir iyilik yapar m›s›n?
- Could we meet at 6 this evening. (Teklif)
Bu akflam saatt 6’da buluflabilir miyiz?
- He could be at home. He could be sleeping.
Evde olabilir. Uyuyor olabilir.
➠
➠
➠
!NG!L!ZCE 7
106!NG!L!ZCE 7
107
SUMMARY (ÖZET)
CAN
a) Yetenek belirtir.
She can drive a car.
(O, araba sürübilir.)
b) Rica ve komutlarda kullanılır.
Can you be quiet?
Sesssiz olabilir misin?
Can you come here a minute?
Bir dakika buraya gelebilir misin?
c) Müsadelerde kullanılır.
Can I smoke in this room?
Bu odada sigara içebilir miyim?
“Would like (to)” istek kullanmak için kullanılan bir çekimsiz bir fiildir. E$er istenen %ey eylem degilse (to) kullanılmaz.
I would like to go: gitmek isterim.
I would like to eat: yemek isterim.
COULD
Ricalarda, geçmiflte fiziksel ve zihinsel yetenek.
Could you tell me the time? Saaati bana söyler misin?
He could walk for hours. O, saatlerce yürüyebilirdi.
MAY
‹zin, zay›f olas›l›k, dualarda, beddualarda.
May I borrow your dictionary?
Sözlü¤ünüzü ödünç alabilir miyim?
It may rain tomorrow morning.
Yar›n ya¤mur ya¤abilir.
May he rest in peace.
Huzur içinde uyusun.
"!NG!L!ZCE 7
108
VOCABULARY
about : hakk›nda
after : sonra
any : hiç
come : gelmek
day : gün
do : yapmak
first : birinci
know : bilmek
like : sevmek
little : az
live : yaflamak
make : yapmak
many : çok
number : say›
part : parça
people : insanlar
see : görmek
show : göstermek
sound : ses
their : onlar›n
then : o zaman
time : zaman
under : alt›nda
water : su
write : yazma